Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca, 11 Mart 2020 tarihindeki basın toplantısında açıkladığı ilk vakayla, Türkiye’mizin gündemine getirdiği korona virüsü ( corona virus ) gerçeğiyle, tanışmamızla tüm toplumun yaşantısında radikal değişimlere sebep olmuştur.Şüphesiz korona virüs etkisi ve değişimi global’de de yaşandı ve süreç halen devam etmektedir.İngiliz Satınalma ve Tedarik Enstitüsü ( CIPS ) Direktörü Duncan Brock, konuya ilişkin açıklamasında inşaat sektörünün toparlanmasının uzun yıllar alabileceğini belirterek, "2008 küresel ekonomik krizi sonrası hala tam olarak iyileşemeyen inşaat sektörü, küresel çapta salgının yarattığı üretim boşluğu nedeniyle 10 yıl daha geriye gitti." değerlendirmesinde bulundu.Türkiye'de inşaat sektörü geçen yıl 231 milyar 908 milyon 295 bin liralık büyüklük ile milli gelirden yüzde 5,4 pay aldı. Gayrimenkul faaliyetleri ise 285 milyar 744 milyon 967 bin lira ile milli gelirin yüzde 6,7'sini oluşturdu. İnşaat sektöründe 2 milyona aşmış istihdam, 2020 yılının şubat ayı itibarıyla, 1 milyon 395 bin çalışan sayısına düşmüştür. Bu da toplam 26 milyon 753 bin olan istihdamın yüzde 5,2'sini oluşturuyor.Bu dönemde işsiz kalan 4 milyon 228 bin kişinin, 640 binini inşaat sektörü çalışanlarının oluşturduğu görülüyor.Öte yandan Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği ( Türkiye İMSAD ) tarafından hazırlanan nisan ayı raporunda, salgının inşaat malzemeleri sanayi üzerindeki etkisinin 2020 Nisan ayında daha yoğun hissedildiği, yurt içi ve yurt dışında hem mevcut siparişlerde iptaller yaşandığı, hem de yeni siparişlerde sert düşüşler görüldüğü belirtildi.
Yurt içi ve yurt dışı siparişlerdeki iptallerin inşaat malzemeleri sanayisinde yarı mamul ve nihai mamul stoku birikimine yol açtığına işaret edilen raporda, satış bütçelerinin de olumsuz etkileneceği vurgulandı.
Gayrimenkulde yaşanan durgunluğa karşın, lojistik ve depolama, hastane, medikal ofisler ve laboratuvar gibi alanlara yönelik projeler inşaat sektörü için hala revaçta iken, yapılan araştırmalar ev ortamının daha önemli hale gelmesiyle kullanıcıların müstakil, villa, bahçeli ve balkonlu ev tercihlerinin arttığını ortaya koyuyor. Peyzaj alanı ve yürüyüş parkuru geniş bir alana yayılan projelerin tüketicilerin satın alma kararında etkili olacağı belirtiliyor.
Salgın sonrası süreçte inşaat sektöründe, şantiyelerde dijital dönüşümün gündeme alınarak e-şantiyeler oluşturulacağı, sosyal mesafe dolayısıyla daha geniş metrekareli ofislere talebin artacağı öngörülüyor.
Yeni projelerde robotik teknolojilerin entegrasyonunun ivme kazanması, özellikle binaları sterilize edip temizleyebilen robotik gibi emlak teknolojilerine yönelik çözümlerin daha fazla benimsenmesi bekleniyor.
Sektörde çalışan maliyetlerinin düşürülmesi ve kilit vasıflı personelin elde tutulması için çalışmalar yapılacağı, ürün tedariki konusunda da alternatif arz kanallarının belirlenmesinin süreklilik açısından kritik rol oynayacağı yapılan tahminler arasında. Korona Virüs nedir sorusuna; Korona virüsler ( corona virus ), hem hayvanlarda hem de insanlarda bulunan geniş bir virüs ailesidir. Bazıları insanları enfekte eder ve soğuk algınlığından, Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS) ve Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS) gibi daha ciddi hastalıklara neden olduğu bilinmektedir. Genellikle yaşlıların risk gurubunda yer aldığı korona virüsü hastalığı, kişiden kişiye bulaşabilerek ve farklı semptomlar halinde kendisini belli ediyor. Covid-19'un en yaygın semptomları ateş, yorgunluk ve kuru öksürüktür. Bazı hastalarda ağrı ve sızı, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, boğaz ağrısı veya ishal olabilir. Bu semptomlar genellikle hafiftir ve yavaş yavaş başlar. Bazı insanlar enfekte olur, ancak herhangi bir semptom görülmez ve kendilerini kötü hissetmezler. Çoğu insan (yaklaşık % 80) özel tedaviye ihtiyaç duymadan iyileşir. COVID-19 virüsünü alan her 6 kişiden yaklaşık 1'i ağır hastalanmakta ve nefes almakta güçlük çekmektedir. Yaşlı insanlar ve yüksek tansiyon, kalp problemleri veya diyabet gibi altta yatan tıbbi sorunları olanların ciddi hastalık geliştirme olasılığı daha yüksektir. Hastalığa yakalanan insanların yaklaşık % 2'si ölmüştür. Ateş, öksürük ve nefes almada zorluk çeken insanlar mutlaka tıbbi yardım almalıdır. Bilim Kurulu, ülkemizde 30-50 bin kişinin “Hayalet Taşıyıcı” olduğunu iletmiştir. Bu veri bizlere çok dikkatli olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Virüsün yansıması; Sosyal hayatımızda ve çalışma hayatımızda radikal değişimler olmuştur. Korona virüs ( corona virus ) İnşaat Sektörü’ne etkisi beklenilenden fazla oldu. 2020 yılı verileri inşaat sektörü için çok iç açıcı gözükmemektedir. Yaşanan Kovid-19 ( Covid-19 ) salgınından dolayı, inşaat sektörü neredeyse durma noktasına gelmiştir.Türkiye'de inşaat sektörünün doğrudan yaklaşık 2 milyon kişiye istihdam sağlamakta, ancak sektörün tedarikçisi olan sanayi kuruluşlarında çalışanlar da dikkate alındığında yaklaşık 4,5 milyon kişilik istihdam sağlamaktadır.Öngörüler ise inşaat sektörünün, 2021 yılının 3.çeyreğinden sonra toparlanmış olacağını bizlere vermektedir. İnşaat sektörü, 189 adet sektörü doğrudan ya da dolaylı yoldan etkileyen bir sektör olduğu atlanmaması gereken bir hususudur. Süreçteki olumsuzluğu biran önce, devletimizin özellikle inşaat sektörünü tekrar şahlanması için tüm radikal tedbirleri alması elzem görülmektedir. Hükümetimiz pandeminin inşaat sektörüne olumsuz etkisini minimize etmek için hızlı şekilde gerekli tedbirleri almaya başlamış, lakin bu tedbirlerin piyasaya yansıması, beklenen süreç daha uzun olacaktır.Covid-19 ( Kovid-19 ) sürecinde devletimiz ve hükümetimiz, tüm dünyanın gıptayla takip ettiği, bilim kurulunun önerilerini ön planda tutarak; Seri, yerinde ve radikal tedbirlerini alarak milletimizin gururu oldu.Lakin virüsün etkisi global’de olacağından ileriki aylarda ve/veya yıllarda çok dikkatli olmak gerekir. Global bir daralma yaşanacaktır ama bu daralma ve krizi fırsata çevirmek bizlerin elinde olduğunu unutmamamız gerekir. Jeopolitik olarak, Türkiye’miz çok etkili bir yerde olduğu gerçeği göz ardı edilmemesi gereken bir husus olduğu, atlanmaması gereken bir gerçek değil midir. Özellikle Çin’den boşalan üretim arzı konusunda, Türkiye’miz için ciddi fırsatlar beklemektedir. İmalat, sanayi ve ayrıca teknolojik ürün üretiminde ülkemizde önemli gelişmeler olacaktır. Özellikle Mekanik Sektör ürünlerinde doğru strateji yürüttüğümüzde, global pastadan ülke olarak ciddi pay alacağımız aşikar.Bu kriz sonrası Türk ilaç sektörü de büyük bir gelişme, mark değeri sağlanacak ve medikal sektöründe daha fazla Türk oyuncu doğacaktır. Ayrıca sağlık sistemimizde örnek olacaktır. Hükümetimizin sağlık sektöründeki yaptığı “Pandemi Hastaneleri” dünyada benzeri olmayan bir hızda bitirilmiştir. İlerde yaşanabilecek pandemilere karşı toplumumuzu korunması adına benzersiz bir uygulama olarak tüm dünyada takdir toplamıştır.Mevcut yapılmış ve yapılmakta olan “Şehir Hastaneleri” Türkiye’mizin ileriki yıllarda sağlık turizmini zirveye çıkartacaktır.
Yurt içi ve yurt dışı siparişlerdeki iptallerin inşaat malzemeleri sanayisinde yarı mamul ve nihai mamul stoku birikimine yol açtığına işaret edilen raporda, satış bütçelerinin de olumsuz etkileneceği vurgulandı.
SEKTÖRDE YENİ DÖNEM ÖNGÖRÜLERİ
Gayrimenkulde yaşanan durgunluğa karşın, lojistik ve depolama, hastane, medikal ofisler ve laboratuvar gibi alanlara yönelik projeler inşaat sektörü için hala revaçta iken, yapılan araştırmalar ev ortamının daha önemli hale gelmesiyle kullanıcıların müstakil, villa, bahçeli ve balkonlu ev tercihlerinin arttığını ortaya koyuyor. Peyzaj alanı ve yürüyüş parkuru geniş bir alana yayılan projelerin tüketicilerin satın alma kararında etkili olacağı belirtiliyor.
Salgın sonrası süreçte inşaat sektöründe, şantiyelerde dijital dönüşümün gündeme alınarak e-şantiyeler oluşturulacağı, sosyal mesafe dolayısıyla daha geniş metrekareli ofislere talebin artacağı öngörülüyor.
Yeni projelerde robotik teknolojilerin entegrasyonunun ivme kazanması, özellikle binaları sterilize edip temizleyebilen robotik gibi emlak teknolojilerine yönelik çözümlerin daha fazla benimsenmesi bekleniyor.
Sektörde çalışan maliyetlerinin düşürülmesi ve kilit vasıflı personelin elde tutulması için çalışmalar yapılacağı, ürün tedariki konusunda da alternatif arz kanallarının belirlenmesinin süreklilik açısından kritik rol oynayacağı yapılan tahminler arasında. Korona Virüs nedir sorusuna; Korona virüsler ( corona virus ), hem hayvanlarda hem de insanlarda bulunan geniş bir virüs ailesidir. Bazıları insanları enfekte eder ve soğuk algınlığından, Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS) ve Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS) gibi daha ciddi hastalıklara neden olduğu bilinmektedir. Genellikle yaşlıların risk gurubunda yer aldığı korona virüsü hastalığı, kişiden kişiye bulaşabilerek ve farklı semptomlar halinde kendisini belli ediyor. Covid-19'un en yaygın semptomları ateş, yorgunluk ve kuru öksürüktür. Bazı hastalarda ağrı ve sızı, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, boğaz ağrısı veya ishal olabilir. Bu semptomlar genellikle hafiftir ve yavaş yavaş başlar. Bazı insanlar enfekte olur, ancak herhangi bir semptom görülmez ve kendilerini kötü hissetmezler. Çoğu insan (yaklaşık % 80) özel tedaviye ihtiyaç duymadan iyileşir. COVID-19 virüsünü alan her 6 kişiden yaklaşık 1'i ağır hastalanmakta ve nefes almakta güçlük çekmektedir. Yaşlı insanlar ve yüksek tansiyon, kalp problemleri veya diyabet gibi altta yatan tıbbi sorunları olanların ciddi hastalık geliştirme olasılığı daha yüksektir. Hastalığa yakalanan insanların yaklaşık % 2'si ölmüştür. Ateş, öksürük ve nefes almada zorluk çeken insanlar mutlaka tıbbi yardım almalıdır. Bilim Kurulu, ülkemizde 30-50 bin kişinin “Hayalet Taşıyıcı” olduğunu iletmiştir. Bu veri bizlere çok dikkatli olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Virüsün yansıması; Sosyal hayatımızda ve çalışma hayatımızda radikal değişimler olmuştur. Korona virüs ( corona virus ) İnşaat Sektörü’ne etkisi beklenilenden fazla oldu. 2020 yılı verileri inşaat sektörü için çok iç açıcı gözükmemektedir. Yaşanan Kovid-19 ( Covid-19 ) salgınından dolayı, inşaat sektörü neredeyse durma noktasına gelmiştir.Türkiye'de inşaat sektörünün doğrudan yaklaşık 2 milyon kişiye istihdam sağlamakta, ancak sektörün tedarikçisi olan sanayi kuruluşlarında çalışanlar da dikkate alındığında yaklaşık 4,5 milyon kişilik istihdam sağlamaktadır.Öngörüler ise inşaat sektörünün, 2021 yılının 3.çeyreğinden sonra toparlanmış olacağını bizlere vermektedir. İnşaat sektörü, 189 adet sektörü doğrudan ya da dolaylı yoldan etkileyen bir sektör olduğu atlanmaması gereken bir hususudur. Süreçteki olumsuzluğu biran önce, devletimizin özellikle inşaat sektörünü tekrar şahlanması için tüm radikal tedbirleri alması elzem görülmektedir. Hükümetimiz pandeminin inşaat sektörüne olumsuz etkisini minimize etmek için hızlı şekilde gerekli tedbirleri almaya başlamış, lakin bu tedbirlerin piyasaya yansıması, beklenen süreç daha uzun olacaktır.Covid-19 ( Kovid-19 ) sürecinde devletimiz ve hükümetimiz, tüm dünyanın gıptayla takip ettiği, bilim kurulunun önerilerini ön planda tutarak; Seri, yerinde ve radikal tedbirlerini alarak milletimizin gururu oldu.Lakin virüsün etkisi global’de olacağından ileriki aylarda ve/veya yıllarda çok dikkatli olmak gerekir. Global bir daralma yaşanacaktır ama bu daralma ve krizi fırsata çevirmek bizlerin elinde olduğunu unutmamamız gerekir. Jeopolitik olarak, Türkiye’miz çok etkili bir yerde olduğu gerçeği göz ardı edilmemesi gereken bir husus olduğu, atlanmaması gereken bir gerçek değil midir. Özellikle Çin’den boşalan üretim arzı konusunda, Türkiye’miz için ciddi fırsatlar beklemektedir. İmalat, sanayi ve ayrıca teknolojik ürün üretiminde ülkemizde önemli gelişmeler olacaktır. Özellikle Mekanik Sektör ürünlerinde doğru strateji yürüttüğümüzde, global pastadan ülke olarak ciddi pay alacağımız aşikar.Bu kriz sonrası Türk ilaç sektörü de büyük bir gelişme, mark değeri sağlanacak ve medikal sektöründe daha fazla Türk oyuncu doğacaktır. Ayrıca sağlık sistemimizde örnek olacaktır. Hükümetimizin sağlık sektöründeki yaptığı “Pandemi Hastaneleri” dünyada benzeri olmayan bir hızda bitirilmiştir. İlerde yaşanabilecek pandemilere karşı toplumumuzu korunması adına benzersiz bir uygulama olarak tüm dünyada takdir toplamıştır.Mevcut yapılmış ve yapılmakta olan “Şehir Hastaneleri” Türkiye’mizin ileriki yıllarda sağlık turizmini zirveye çıkartacaktır.